Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kanal T’de Ferda Ekinci’nin hazırlayıp sunduğu “Haber +” programında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kanal T’de Ferda Ekinci’nin hazırlayıp sunduğu “Haber +”   programında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kanal T’de Ferda Ekinci’nin hazırlayıp sunduğu “Haber +”   programında önemli değerlendirmelerde bulundu

 

“SON ÜÇ YILDA ORTAYA, NE PLAN NE PROJE KONULDU”

 

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun  tüm dünyanın içinden geçtiği pandemi sürecine değinerek, “Sadece biz bütün dünya bu süreçten geçiyor.  Haliyle küresel ekonomi ve ticaret de buna bağlı olarak çok etkilendi.  Bugün dünya çapında ciddi bir işsizlik ve bir fakirleşme söz konusudur. Kamu maliyesi çok bozuldu. Ekonomi durdu.  Üretim sürecimiz sarktı. Ülke gelirlerinde ciddi sıkıntılara girildi. Ancak tek başına pandeminin arkasına sığınılamaz. Evet belki son yakın geçmişin en büyük krizi yaşanmıştır. Ancak bu tek başına bir sebep değildir.  Benim geçmişte son 3 yılda mecliste yapmış olduğum konuşma ve tutanaklarda kayıtları bulunan ifadelerim vardır. unları siyaset olsun diye değil altında pragmatik gerekçelere dayanarak ortaya koyduğumuz tespitler vardır. Maalesef pandemi sürecinin getirdiği bu bozulma, hükümetlerin ekonomi alanındaki plansızlığı, programsızlığı ve vizyonsuzluğu ile birleşti. Bu açık seçik meydandadır” ifadelerini kullandı.  Bakan Atun, ekonomide çok süratli açılımlara ihtiyacımız olduğuna da dikkat çekti ve “Güçlü bir ekonomi için güçlü bir ekonomi bakanlığına ve istikrarlı hükümetlere gerek vardır”  diye konuştu.  Atun, hükümetlerin ekonomi alanında son 3 yıldır hiçbir yol haritası, plan ve projesi olmadığını da vurguladı ve “Çok iyi hatırlıyorum, daha pandemi yokken, endişelerimi dile getirmiştim.  Eğer 2008 krizinde olduğu gibi bir küresel ekonomik krize yakalanırsak bundan son derece olumsuz etkileneceğimizi,  büyük şoklar geçireceğimizi söylemiştim. Maalesef bu söylediklerimle karşı karşıya kaldık. Şimdi bu yönde de çok ciddi bir toparlanma gerekiyor. Tabii şimdi bu önümüzdeki haftaya seçim yasakları başlayacak. 2 aylık kısa bir sürede yapılacaklar belli. Hem de seçim yasakları ortamında neler yapılabileceği belli. Ancak biz genelde çalışmalarımıza başladık. Neler yapılabileceğini konuşuyor ve değerlendiriyoruz” dedi.

 

“CTP’NİN VİZYONDAN HABERİ YOK”

Bakan Atun, ana muhalefet partisi CTP lideri Erhürman’ın kablo konusu ile ilgili eleştirilerine de yanıt vererek, “Ne yazık ki bizden sonra gelen 4’lü koalisyon,  ülke hayrına olan projeleri sahiplenmedi. Bence Erhürman, yani CTP kendi kendini ele verdi. Çünkü CTP’nin zaten devletimizin kalkınmasına ilişkin hiçbir zaman olumlu ve kararlı bir adımı olmadı. Şimdi yine kablo meselesini eleştiriyorlar. UBP;  muhalefet liderinin bir haber olduğu bir meseleyi ortaya koyuyor… Vizyon… Vizyon denen kavram uzun vadeli bir kavramdır.  Bize enerji üretiminde sürdürülebilirliğe ihtiyacımız vardır. Ve bunu da en düşük maliyetle aynı zamanda yönetilebilir olması gerekmektedir. Ben her zaman su projesini örnek gösteririm. Su yatırımı İrsen Küçük dönemine başlamış 2010'lu yıllarda. Ve ilk akış hatırlayacaksınız 2016 yılında olmuştur. 2016 yılında 2 TL 35 kuruş gibi bir fiyat belirlendi ve o günden bu yana Türkiye'den en son alış fiyatı değişmedi. Hala daha 5 yıldır aynı fiyat mevcut. Biz bunu milat olarak kabul edeceğiz...  Türkiye'de üretilen elektriğin maliyetini ve satış fiyatları şu an bizim fersah fersah önümüzdedir… Bizim rasyonel olarak analiz yaparken, yaklaşımımızın da bu olması gerekir” ifadelerini kullandı. Atun,   elektrikte kablo projesine de değinerek, “Kablonun bizim için küresel bir tarafı vardır. Bu ufku olan bir projedir. Türkiye’den ülkeye kablo ile elektrik gelmesi demek, üretim maliyetlerinin çok daha aşağıda olması demektir. Öte yandan, artış hızının şimdiki gibi yükselmemesi demek. Ayrıca ülkemizde artık yenilebilir enerji de kullanabilir hale geldi. Bunu bizim ülkenin tam kapasite kullanımını sağlamak için çok daha büyük bir ağa bağlanmamız gerekiyor. Ve olaya küresel  olarak da bakmamız lazım Güney Kıbrıs’la İsrail arasında kablo bağlantısı olacak. O olduğu zaman, bir gün gelecek gelişen uluslararası ilişkiler üzerinden dörtlü enterkonnekte, Türkiye, KKTC, İsrail ve KKTC arasında olacaktır. Bu noktada kablonun küresel denklemler arasında ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Ve bu nedenle de KIB-TEK bizim için vazgeçilmez. Kurumun özelleşmesi diye bir şey de gündemde olamaz” dedi.

“SAMİMİ DEĞİLLER…”

Atun, muhalefetin neden kabloya karşı olduklarını samimi şekilde dile getirmediklerinin de altını çizdi ve şunları kaydetti: “Arkadaşlar maalesef kabloya neden karşı olduklarını dile getiremiyorlar.  Bu uluslararası bir anlaşma değil, birtakım kurallar var. O kurallara göre üye olmayan bir ülkede enterkonnekte olacak ise o Avrupa iletim birliğini onayını tarif etmek durumunda. Oranın onayını aramak durumundadır. Ama arkadaşlar halka dürüst ve samimi bir şekilde niye entegre olmak istediklerini ya da istemediklerini dile getirmiyorlar da, kalkıp öyle bir maddenin arkasında, varsayımlara gizlenmeye saklanmaya çalışıyorlar. Oysa, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa iletim ağının en büyük üçüncü ülkesi durumundadır… Ancak ne yazık ki, 2017 yılından sonra gelen 4’lü koalisyon hiçbir şekilde bunu sahiplenmek istemedi.  Ve bu projeyi de siyasi emellerine kurban ettiler.”

 

“DEVAMLI AVANTAJLI ALIM YAPACAĞIM DİYE…”

Akarkayıt konusu ile ilgili soruları da cevaplayan Atun, “Elektrik Kurumu’nun en ucuza akaryakıt alması ama kaliteden de ödün vermemesi gerekir.  Akaryakıt bulacağım diye, devamlı avantajlı alımlar kovalama peşinde giderseniz, gün gelir onu yakalarsanız, gün gelir yakalayamazsınız. O zaman da istikrar yakalayamazsınız.  O zaman da, hastaneler, okullar, askeriye, sokaklar elektriksiz kalır. Devletler sırf kazanç için risk alamazlar” dedi.

Print
Yayınlanma tarihi: Kas 16, 2021,
Haber Kategorisi: 2021,
Yorumlar: 0,
Etiketler:

«Nisan 2024»
PztSalÇarPerCumCmtPaz
25262728293031
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
293012345